Boşanma Davasında İlk Duruşma: Sizi Ne Bekliyor ve Ne yapmalısınız?
Disiplin amiri disiplin kurulunun kararı olmadan soruşturmacının önerisi doğrultusunda doğrudan bir alt cezayı veremez. Maddesinde disiplin amirinin disiplin cezası verirken cezayı hafifleten nedenler yoksa cezaları şiddetli vereceği düzenlenmiştir. Ceza hukuku sisteminde ancak ağılaştırıcı nedenlerin varlığı halinde cezaların alt sınırdan uzaklaşarak verilebileceği düzenlenmişken AsCK’da bunun tam tersi bir düzenlemeye gidilmesi, askerlik hizmetinde disiplinin temel değer olduğundan kaynaklanmaktadır. AsCK’da, herhangi bir şekilde maiyetinin disiplin suçu oluşturan fiili olduğunu öğrenen disiplin amirinin soruşturma yapması gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Disipline aykırı fiilin niteliğine göre herhangi bir soruşturma yapmadan AsCK’nın 175.
Maddedeki “sövmek” ve “hakaret etmek” fiilleri TCK’nun 125. Maddesinde[148] düzenlenen “hakaret” suçu ile eşdeğer anlamdadır. Hakaret, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmektir. Asta isnat olunan somut fiilin gerçek olup olmamasının, hakaret suçunun oluşması bakımından bir önemi yoktur. Sövmek ise, bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmaktır. Asta söylenen sözün onu küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını belirlerken, TSK ve toplumda hâkim olan anlayışlar ile örf ve adetleri göz önünde bulundurmak gerekir[149]. Gerçekleşmiş bir olayla ilgili olarak bu olayın oluşumuna neden olan kişiler de gösterilmek suretiyle ihbar veya şikâyette bulunulması durumunda, hakaret veya iftira suçunun oluştuğundan söz edilemez. Çünkü burada gerçekleşmiş somut olayla ilgili olarak ihbar veya şikâyette bulunmak şeklinde bir memuriyet görevinin icrası söz konusudur[147]. Suç, hizmetle ilgili olmayan emrin verilmesi ile oluşur[139]. Özbakan’ın belirttiği ve bizim de katıldığımız görüşe göre, üst ve amirler tarafından verilen ve hizmetle ilgili olmayan her emir bu maddede düzenlenen suçu oluşturmaz.
Askeri hâkimlere verilen disiplin cezalarına karşı başvurulabilecek idari veya yargı yolunun düzenlenmemiş olması, 13\. En sevdiğin masa oyunlarında ustalaş ve kazançlarını katla. pin up\. Maddenin ihlali olduğu gibi hukuk devleti ilkesi ve hak arama özgürlüğüyle de bağdaşmamaktadır. Maddesinde düzenlenen düşünceyi açıklama ve yayma (dolayısıyla haber veya fikir alma) hürriyeti, askerlik hizmetlerinin gereklerine uygun olarak 477 Sayılı Kanunun 61. Maddesinde düzenlenen disiplin suçuyla, askeri öğrenci, erbaş ve erler bakımından sınırlandırılmış, bu maddede, okunması veya bulundurulması Genelkurmay Başkanlığı tarafından yasak edilen kitap, dergi ve her türlü yazıların okunması veya bulundurulması cezai müeyyideye bağlanmıştır. Bu sınırlamanın fiilen gerçekleştirilmesi veya sınırlamanın denetlenmesi açısından idarenin bir takım tedbirler alması mümkündür. Maddesi; yasak edilmiş evrak ve risalelerin ve propaganda vasıtalarının veya askerlik için zararlı görülen şeylerin kışla, konak, ordugahlara sokulmaması ve şüpheli şahısların askerlerle temas ettirilmemesi görevini komutanlara vermiştir.
Bu noktada hemen belirtelim ki, amirin eleştirisinin ve özellikle azarlamasının tabiatı icabı ancak sözlü şekilde yapılabileceği düşünülebilir ise de, disipline taalluk etsin etmesin astın hatalarının yazılı olarak da gösterilebileceği kabul edilmelidir. Maddesinde düzenlenen “uyarı” cezasının, 185/A maddesi uyarınca salt infazının yazılı olmasından dolayı, 166 . Maddeye uygun olarak tenkid, muaheze ve hatasını göstermek için yapılan ve gerek disiplinin teminine, gerek hizmetin aksamamasına yönelik ikazları içeren yazılı bildirimlerle (açıklayıcı ve bilgilendirici işlem kategorisiyle) aynı ve eşdeğer olduğunu ileri sürmek mümkün değildir. Maddedeki hususları kapsamamasını[764], davalı olarak ilgili Bakanlık yanında cezayı veren disiplin amirinin de davalı olarak gösterilmesini[765], dilekçe reddi sebebi olarak görmektedir. Askeri disiplin cezalarından, meslekten çıkarma cezalarının bazıları (YAŞ Kararları hariç), ve kişi özgürlüğünü sınırlayan cezalar bakımından 6. Maddenin uygulanma imkanı olan disiplin cezalarına karşı Sözleşme ile iç hukuk çatışması doğacak ve Anayasanın 90. Bu durumda “mahkemeye başvuru hakkı” gereği disiplin cezalarına karşı yargı yolu açılacaktır. Maddenin yargı denetimini genişletici etkisi olduğu söylenebilir. Konunun teknik boyutu, önemi ve uygulamada en çok tartışılan sorun olması nedeniyle kişi özgürlüğü başlığı altında aşağıda incelenecektir. Maddedeki hakkın bağımsız olup olmadığı konusunda farklı kararlar vermiştir.
Bununla birlikte milli güvenlik endişeleri sık sık çevrimiçi insan haklarının ve özgürlüklerinin önceliklendirilmesinin önüne geçmiştir. Asliye ceza mahkemesinde görülen bazı davalarda avukat tutma zorunluluğu olmamasına rağmen, yargılamaların bir ceza avukatı vasıtasıyla takip edilmesi hak kayıplarını önleyecektir. Türkiye’de idari birimler dikkate alınarak mahkemelerin kuruluşu gerçekleştirilse de ihtiyaç ve yerel koşullara göre mahkemelerin nasıl kurulacağı belirlenir. Kural olarak asliye ceza mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından kurulur. Dersin sonunda öğrenci muhtelif hekim suçları hakkında bilgi sahibi olacak ve hasta haklarını öğrenmiş olacaktır. Dersin amacı, isimsiz sözleşmelerden özellikle uygulamada önemli yer tutan akitlerinden olan arsa karşılığı inşaat sözleşmesi, factoring, banka teminat mektubu, kredi kartı sözleşmesi, joint venture sözleşmesi, know-how sözleşmesi, franchising, sponsorluk sözleşmesi gibi sözleşmeleri daha ayrıntılı olarak ele almak ve bu sözleşmelere uygulanacak hukuku tartışmaktır. Derste akitlerin incelenmesiyle uygulamada gelişen sorunlar karşısında pratik sorun çözme becerileriningeliştirilmesine odaklanılacaktır. Ders kapsamında tarihin en eski dönemlerinden bu yana günümüz üzerinde etkili olan önemli siyasal olaylar anlatılacak gerek Batı’da gerekse Türkiye’de siyasal iktidar-birey ilişkisini belirleyen faktörler tarihsel gelişim içinde ele alınacaktır.
Forma veya sürekli form şeklinde bastırılan alındı belgeleri de başlangıçlar ve bitiş numaraları elli asıl ve elli koçan yaprağını ihtiva edecek şekilde gruplandırılarak yukarıda belirtilen usule göre kaydedilir. Asıl üyeler aynı dönemde Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu, Onur Kurulu ve Balotaj Kurulu’ndan yalnız birinde görev alabilirler. Organlarda boşalma oldukça yedekler en fazla oy almış olandan başlanarak aynı organ tarafından göreve çağırılmak suretiyle boşluklar doldurulur. Basım Yayın Komisyonu, TGC ve bağlı kuruluşlarına iletilecek basım ve yayın taleplerini inceler, Yönetim Kurulu’na rapor verir. Kuruldan izin almadan ya da hastalık ya da görev gibi bir özür bildirmeden aralıksız üç toplantıya katılmayan üye istifa etmiş sayılır. Denetim Kurulu en az iki üye ile görev yapar ve iki oyla karar verir. Denetçiler, Yönetim Kurulu kararıyla gerekli görülen Yönetim Kurulu toplantılarına gözlemci olarak katılabilirler.
3461 sayılı kanunun seçimle ilgili hükümlerinde değişiklik öngören 3524 sayılı kanun ise, bu gözetim ve denetim yetkisini daha ileri boyutlara taşımış ve 3461 sayılı kanuna eklediği geçici madde ile TFF Başkanı’nın doğrudan Başbakan tarafından seçileceğini öngörmüştü. 3461 sayılı kanunun TBMM’deki görüşmeleri sırasında ve sonrasında TFF’nin özerkliğe kavuşturulduğu “müjde”si karşısında 3524 sayılı kanunun getirdiği düzenleme, “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” deyimini ister istemez düşündürtmektedir. Disiplin kurulları, soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren üç gün içinde karar vermektedir. Futbol müsabaka sezonunun bitiminin ardından oynanan özel müsabakalarda meydana gelen olaylar ve işlenen fiillerle ilgili kararlar için bu süreye uyulmayabilir. Kararlar; cezalandırmaya veya ceza tayinine yer olmadığı ve soruşturmanın ertelenmesi veya düşürülmesi biçiminde olur. İhtar cezası altı ay, yarışmadan men ve süreli hak mahrumiyeti cezaları ise üç yıl infaz edilmedikleri takdirde ortadan kalkar. Ceza kararlarında zamanaşımı, kararın kesinleştiği veya ceza infazının herhangi bir suretle durduğu günden işlemeye başlamaktadır. Ana Statü’de[98] TFF, “özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip özel bütçeli özerk bir kuruluş” olarak tanımlanmaktadır[99]. 3813 sayılı kanuna göre yapılacak müsabakalardan elde edilecek gelirler ile TFF’nin diğer gelirleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
- Maddesinde hangi cezaların hangi makam veya kurul tarafından verileceği düzenlenmiştir.
- Blok listelerin dışında bağımsız olarak katılmak isteyen adaylar da aynı gün ve saate kadar Başkanlık Divanına başvurur.
- Ancak her hukuka aykırı işlemin muhatabı üzerinde manevi etkiye yol açacağı göz önünde bulundurulursa, disiplin cezası olarak tesis edilmeyen tenkit/ikaz yazılarının, Kanunda manevi yaptırım olarak öngörülmekle resen ve her zaman disiplin cezası olarak hukuki sonuç doğuran uyarı/uyarma cezasından farkı anlaşılacaktır.
Ancak en başta ifade ettiğimiz gibi ilk kabahat türü olan “emre aykırı davranış” torba bir madde olup, birçok fiil bu madde ile irtibatlandırılabilir. Maddelerindeki yetkilerinden hareketle, “parklarda, kumar oynamayı yasaklayan” bir emir yayımlayıp, bu fiili ihlal eden bir kişiye 34. Ancak bu husus tartışmaya açık olduğu gibi direkt belediye cezası olarak düzenlenmediğinden bu kadar açıklama ile yetiniyoruz. Bu cezaların özelliği; etkisini kişinin parasal varlığı veya sahip olduğu eşya üzerinde göstermeyip, görev yerindeki statüsü üzerinde göstermesidir. Örneğin, bir memurun aldığı kınama cezası, memurun görev şartlarını etkiler ancak, onun toplumda da kınanan kişi olması sonucunu doğurmaz. Bu cezaların bir özelliği de; tüm idari cezalara karşı yargı yolu açık olmasına rağmen, disiplin cezası olan uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolunun kapalı olmasıdır.
Dolayısıyla bu çalışma, ne bireysel hak ve özgürlüklerin ne de bunları sınırlayan devlet önceliklerinin mutlak olmadığını kabul ederek, yönetimsizliğe karşı internet yönetimi, gözetlemeye karşı özel hayat ile ifade özgürlüğüne karşı sansür dikotomilerini aşmak için beş basamak önermektedir. Bu tavsiyeler kesinlikte tüm sorunları çözecek sihirli değnekler değildir; ayrıca tüm koşullar ve ülkeler için geçerli mükemmel bir çevrimiçi haklar ve özgürlükler ile devlet mevcudiyeti formülü yoktur. Bunlar daha ziyade tartışmanın koşullarını iyileştirmeye ve Türkiye’deki paydaşlara güç vermeye yönelik birbirini pekiştiren önerilerdir; böylece ülke daha sağlıklı ve toplumun daha geniş bir kesiminin kabul edeceği bir dengeye ulaşmak için daha sağlam adımlar atabilir. Çalışma, devletin milli güvenlik önceliklerinin meşruluğu ile Türkiye vatandaşlarının çevrimiçi hak ve özgürlükleri arasında köprü kurmak amacıyla politika yapıcılara yönelik birbirini tamamlayan beş tavsiyenin sunulması ile sonuçlanmaktadır. Son olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ilkelerini daha iyi yansıtabilmeleri için adli süreçlerin ve mevzuatın da yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır.
Ayrıca kararda eleştirilmesi gereken bir husus da, oda hapsi cezasının asıl olarak Sözleşmenin 5. Maddesinde düzenlenen kişi özgürlüğünün ihlali olduğu ve 5. Fıkrasında, yakalanan ve tevkif sebebi ile hürriyetinden mahrum bırakılan her şahsın hürriyeti tahdidin kanuna uygunluğu hakkında kısa bir zamanda karar vermesi ve keyfiyetin kanuna aykırı görüldüğü takdirde tahliyesini emretmesi için bir mahkemeye itiraz eylemek hakkını haiz olduğunun belirtmesine rağmen AYİM kararında 5. Fıkrası ile 1602 sayılı Kanunun 21/3 maddesi arasındadır. AYİM uyarı yazısının disiplin cezası olmadığını ortaya koyduktan sonra, bu yazının idari davaya konu olabilecek nitelikte bir idari işlem olup olmadığını irdelemiş; uyarı yazısının bir disiplin cezası olmaması itibariyle işlemin Anayasanın 129. AYİM, uyarı yazılarında şahsi haklara saldırı niteliğinde ifadeler bulunması halinde de uyarı yazılarını denetlemektedir[782]. Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurları, disiplin suçları bakımından genel olarak 657 sayılı Kanundaki düzenlemelere, istisnaen emre itaatsizlik ve saygısızlık fiilleriyle sınırlı olarak Askeri Ceza Kanunu ile Disiplin Mahkemeleri Kanununa tâbidirler. Ancak, bu yükümlülük Kanunun açık hükmü uyarınca salt emre itaatsizlik veya saygısızlık suçlarına ilişkin olup nitelik ve nicelik itibariyle bunların dışında kalan halleri kapsamamaktadır.